1. GÜN
Sabah belirtilen noktalardan hareketle Bolu Dağı eteklerinde bulunan bir doğa harikası Abant Gölü’ne ulaşıyoruz. Burada 2 saatlik mangal keyfinin ardından Cennet Gölü’nü geziyoruz. Temiz havada yürüyüş ve fotoğraf çekiminden sonra otelimize dönüyoruz. Akşam yemeğinin ardından ilk günümüz sona eriyor.
2. GÜN
Sabah kahvaltısının ardından, Homeros’un İlyada destanında Paphlagonya olarak adı geçen Safranbolu’ya hareket ediyoruz. Safranbolu eski evleri, konakları dışında han, hamam, cami, çeşme gibi yapılarıyla da öne çıkmaktadır. Dünya’nın en iyi korunan 20 kentinden biridir ve Unesco Miras Listesi’ne alınmıştır.
Safranbolu’da Osmanlı mimarisinin en gelişmiş örneklerinden Cinci Hanı Kervansarayı ve Hamamı, Safranbolu Çarşısı’nın içerisindeki Köprülü Mehmet Paşa Cami’yi geziyor ve avlusundaki Güneş saatini görüyoruz. Ardından Osmanlı döneminde Lonca örgütlerinin bulunduğu ve Yemeni denilen ayakkabıların yapıldığı Yemeniciler Arastası’nı ve günümüzde demircilik el sanatlarının yapıldığı tek lonca çarşısı olan Demirciler Çarşılarını dolaşıyoruz. Daha sonra Safranbolu’nun en görkemli ibadethanelerinden biri olan ve tamamen kesme taştan yapılan İzzet Paşa Camii’ni ve içerisinde tarihi karakterlerin yer aldığı, ahşap mimariye sahip örnek bir ev olan Kaymakamlar Evi’ni geziyoruz. Safranbolu ’nun günümüze kadar geçirdiği evreleri kronolojik olarak izleyebileceğimiz Safranbolu Kent Tarihi Müzesi’i dolaşıyor ve bahçesinde Anadolu’nun ilk saat kulesi olan ve 1797 yılında yaptırılmış olan, İngiltere’den getirilen 12m.yükseklikteki saat kulesini görüyoruz. Buradan kireç taşlarının zamanla aşınmasıyla oluşan Tokatlı Kanyonu‘na geçiyor Kristal Teras’tan burayı seyrediyoruz. Daha sonra Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından Safranbolu’ya su getirmek için yaptırılmış ve altından Tokat suyu akan İncekaya Su Kemeri’ni geziyoruz. Son olarak bir yandan çayımızı içerken diğer yandan kenti panoramik olarak göreceğimiz Hıdırlık Tepesi’ni geziyor ve 17.00’de İstanbul’a hareket ediyoruz.